Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | açık tenli | fair adj. | ||
I can't understand how she can be so fair when her brother is swarthy. Erkek kardeşi esmerken onun nasıl bu kadar açık tenli olabildiğini anlamıyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | açık tenli | light skinned adj. | ||
I have extremely light skin and not at all brown. Son derece açık tenliyim ve hiç kahverengi değilim. More Sentences |
||||
General | açık tenli | fairfaced adj. | ||
General | açık tenli | fair-faced adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | insanlığın beyaz veya açık tenli kesimine ait, onunla ilgili olan | caucasian adj. |
General | açık/beyaz tenli | light-complected adj. |
General | açık/beyaz tenli | light-skinned adj. |
General | (siyahi kimse) açık tenli | bright [obsolete] adj. |
Colloquial | ||
Colloquial | açık tenli erkek | gora [hinglish] n. |
Colloquial | açık tenli kadın | gori [hinglish] n. |
Biology | ||
Biology | koyu renk saçlı ve açık tenli beyaz ırk | melanochroi n. |
Biology | koyu renk saçlı ve açık tenli beyaz ırka ait | melanochroic adj. |
Biology | koyu renk saçlı ve açık tenli beyaz ırk ile ilişkili | melanochroic adj. |
Archaic | ||
Archaic | açık tenli olan | white adj. |
Slang | ||
Slang | beyaz/açık tenli kimse (siyahiler arasında) | pig n. |
Slang | açık tenli siyahi kimse | high yellow [obsolete] n. |
Slang | açık tenli (siyahi kimse) | high yellow [obsolete] adj. |